23 Mayıs 2020 Cumartesi

BAYRAMLAŞMA









                                                               BAYRAMLAŞMA
                Bayramın havası bir başka oluyor. Sabah erkenden kalkıyorsunuz kahvaltı hazırlıyorsunuz, oturup ailece karnınızı doyuruyorsunuz. Sonra kalkıp giyiniyor ve çocuğunuz sizin elinizden öpüyor ona para veriyor, sevgi gönderiyor, saygı aşılıyorsunuz. Onu birlikte olduğunuzdan dolayı gülümsetiyor ve mutlu ediyorsunuz. Daha sonra size gelen ziyaretçiler var ve siz de ziyarete gidiyorsunuz. Hep insanları gülerken görüyorsunuz dolayısıyla sizde gülümsüyorsunuz. Sevgiyi, saygıyı, huzuru paylaştınız. MUTLUSUNUZ.
          Sıra geliyor en büyüklere; anneanneye, babaanneye, dedeye. Sizi kapıda görüyorlar içleri titriyor, gözleri buğulanıyor. Oğlum/kızım tatile değil bize, bana bayram ziyaretine gelmiş.  Önce torunlarının cebine para sıkıştırıyor sonrada sımsıkı sarılıp öpüyor. Sanki daha önce görmemiş gibi. Yaşlı, titrek elleriyle çocukları için hazırlanmış yemekler geliyor masaya. Bak bu, Ahmet’in sevdiği yemek, bak bu da Mehmet’in ahh bir de Ayşe olsaydı yanımızda. Ama onlar sonra gelir. Kayınvalidesine gitmiştir şimdi. Olsun ziyanı yok, birkaç saate gelirler. Mutlu bir şekilde yemekler, tatlılar yenir. Sonrasında mutlulukla oradan ayrılırsınız kalbi her zaman sizin için çarpan anne-babanızın yanından.
           Ama henüz bayram ziyareti bitmedi. Gidilecek yerler çok. Biniyorsunuz bir otobüse.
           Şoför bağırıyor ”orta kapıdan binebilirsiniz ”.
           Şaşırıyorsunuz. Para vermeden binilir mi?
           Şoför ”Başkanımızın halkımıza bayram hediyesi, otobüsler üç gün ücretsiz”… Para vermediğiniz için değil, yapılan incelik karşısında mutlu ve biraz da mahcup oturuyorsunuz koltuğa. Etrafınızdakiler size ve küçük çocuğunuza sevgiyle bakıp, iyi bayramlar diliyorlar. Küçük çocuklarda bu sevgiden ve ilgiden etkilenip arka koltuktaki çocuklara bağırıyor “iyi bayramlar”.
         Otobüse her binen kişiye elden ele şeker verilip, bayram kutlamaları yapılıyor.  Otobüsten iniyorsunuz. Karşıdan karıya geçmek için ışıkların yanmasını bekliyorsunuz. Kırmızı ışık yanıyor. Arabalar duruyor.  Siz tam geçmeye hazırlanırken, arabalar kornaya basıyor. Önce panikliyorsunuz. Ters bir şey mi yaptım, yanlış ışıkta mı geçiyorum diye arabalara bakıyorsunuz.
           Şoför eliyle büyük harflerle yazılmış yazıyı gösteriyor…” İYİ BAYRAMLAR”
           İnşallah bütün gününüz, yıllarınız ve ömrünüz bayramlarda ki gibi güzel, mutlu, sıcak ve şeker tadında geçer.
            Sevgi; lezzetli yiyeceğiniz, sağlık; mutluluğunuz olsun.
HOŞÇA KALIN…
                                                                                        Bahriye İplikçi